YİNE AYNI SENARYO

Ermeni halkına sesleniyorum!  Bölgenin hiçbir nimetinden faydalanamayan Ermenistan,  Ermenistan’ın kalkınması için gerçek anlamda hiçbir şey yapmayan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’in kurbanı oluyor.

Yaklaşan Fransa seçimlerinde 500 bin Ermeni’nin oylarını nasıl alırım hesabında olan Nicolas Sarkozy yapacağını yaptı,  soykırım yalanını yeniledi.  Sarkozy’ye  şunu sormak lazım:  Anadolu’ da Ermenilerin zulmüne  maruz kalmayan Türk ailesi var mıdır?.  Sarkozy,  Ermenistan’a yardım etmek istiyorsa bu konuların  çözülebileceği bir ortamın oluşmasına yardımcı olmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti defalarca,  karşılıklı olarak arşivlerimizi açalım,  gerçekler ortaya çıksın demesine rağmen Ermenistan bugüne kadar olumlu bir adım atmamıştır. Üstelik daha dün Hocalı’da yaptıkları soykırım yetmezmiş  gibi, yıllardan beri Azerbaycan topraklarını işgal altında tutmaktadır.

  Kader komşumuz Ermeni halkı bu diyeceklerime kulak versin:   Biz Türkler yıllarca sizinle içi içe kardeşçe yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Türkiye Sınırları içinde binlerce Ermeni soylu Türk vatandaşı yaşamakta ve hiçbir problemle karşılaşmamaktadır,  bizimle  aynı haklara sahiptirler. Buna karşılık Ermenistan sınırları  içinde bir tek Türk bırakılmamıştır.  Türkiye’de yüzlerce kilise mevcuttur ama Ermenistan’da bir tek cami yoktur. Ecdattan kalan camiler ya yıkılmış ya da  yok edilmiştir.     

Emperyalistler soykırım yalanını tekrarlayıp duruyorlar…  Oysa  1992’de Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde ve Hocalı kasabasında Ermenilerin yaptıkları asıl soykırıma sessiz kalıyorlar.                    

Hocalı ‘da soykırıma şahit olan Fransız gazeteci,  görmüş olduğu vahşet ve soykırım manzarası karşısında dehşete düşerek üzüntüsünden üç ay içinde  ölmüştür.  Fransız gazeteci: ”Dünyanın birçok yerinde savaş muhabirliği yaptım ama dünyanın hiçbir yerinde böyle bir vahşet görmedim,  bu bir insanlık suçudur” demişti.

 Şimdi iktidarda kalabilmek için  böyle  talihsiz bir söylemde bulunan Sarkozy’ye,  kendi vatandaşı olan gazetecinin sözlerini hatırlatıyor ve  eğer  vicdanı varsa doğruları söylemesini, iki halkın arasına  kin ve nefret  tohumu ekmemesini diliyoruz.

Ve yine diliyoruz ki  hak yerini bulsun, dünya  kamuoyu gerçekleri görsün, 1992’de yapılan soykırım ve tecrit sonucu yerinden yurdundan edilen Azerbaycan Türkleri yerlerine geri dönsün,  topraklarına yurtlarına kavuşsun,  yüz yıllık  kan davası bitsin ve Ermenistan halkı bölge nimetlerinden  nasiplensin, barış içinde yaşama ortamı yaratılsın. 

 İstanbul Türkiye Azerbaycan Derneği

           Sefer Karakoyunlu

                Başkan