TÜRK’TEN ÇAKAL OLMAZ… ERMENİ’NİN LEŞİNE İŞTAHLANMA…
Her milletin sembol olarak kullandığı bir hayvan figürü vardır. “Bozkurt Destanı” ile Türk Milleti’nin sembolü “kurt” figürü olmuştur. Bir çok Türk Devleti ve Türk Boyları, bayraklarında “kurt” simgesi kullanmışlardır.
Türkler, “kurdun” yaşam tarzını sevmişlerdir. Kurt, özgürlüğü sever. Bir ailesi vardır. Ve o ailede bir hiyerarşi vardır. Kurtlar akrabaları ile çiftleşmezler. En önemlisi çok aç kalmadıkça “leş” yemezler. Avını yakalayıp, yemeyi sever. Yani avına kaçıp, kurtulma şansını da tanır. Bu nedenle kurtlar çoğu zaman aç gezer.
Görüldüğü gibi, kurtlar, aileye önem vermesi, belli ilkeleri içerisinde yaşamını sürdürmesi gibi özellikleri nedeniyle, Türklerden, belli bir saygı görmüşlerdir.
Çakalı ise anlatmaya gerek yok. Çakal, Türkler arasında güvensizliği, kalleşliği, fırsatçılığı, çıkar düşkünlüğünü ifade eder. Herkes “Kurt gibi açıktım…” der, ama, çakala benzetilmek istemez.
Ancakkkkkkkk….
Yeni moda “çakal” olmak galiba…
Ermenistan’daki “leş”e, göz koyan çakallar gibi…
Bir Ermeni hayranlığı başladı birden. Malum lobiler, önce Ermenilerden özür dilediler, şimdi de el altından “sınır kapılarını açın,” diye, bastırıyorlar. Gazete ve Tv haberleri Ermenileri dost, Azerbaycan’ı düşman ilan ettiler.
Aliyev “medeniyetler ittifakına” gelmemişmiş. Azerbaycan Eurovizyon şarkı yarışmasında Türkiye’ye oy vermeyecekmiş. Vs.vs.
Aliyev niye gelsin ki?... Siz dostunuzu seçtiniz. Yani Ermeni dışişleri bakanı Edward Nalbandiyan geldi ya. Onunla yetinin…. Hem “düşmanımın dostu, düşmanımdır” sözünü ne çabuk unuttunuz? Siz, Azerbaycan’ın düşmanına kıyak yapacaksınız, sonra Azerbaycan’dan dostluk bekleyeceksiniz. Bu beklentimiz, iki yüzlülük olmaz mı?
Peki kıyak yaptığınız, Ermenilerden dost olur mu?
Diyelim ki Azerbaycan’ın topraklarının işgal edilmesi, 1.5 milyon insanın “gaçgın” olması sizi ilgilendirmiyor… İnsani duygularınız körelmiş, Hocalı’da öldürülen yaşlı, çocuk ve kadınların çığlıkları sizlere ninni gibi geliyor…
Peki milli çıkarlarınızı neden korumuyorsunuz? Ermeniler, Türkiye’den toprak taleplerini geri mi çektiler? Türkiye’nin sınırlarını tanıdılar da, ben mi duymadım? “Artık dünya devletlerini Türkiye aleyhine kışkırtmayacağız, Türkiye’den tazminat istemiyoruz..” diyen, bir tek Ermeni gördünüz mü?
Hangi tavizleri verirseniz verin, Ermeniler isteklerinden asla vaz geçmeyeceklerdir. Çünkü sizler, sürekli taviz veriyorsunuz. Abileriniz kulağınızı çekince, öz kardeşinizi sattınız. Bari çıkın açık yüreklilikle “sizleri sattık” deyin, daha mertçe bir davranış olur….
Ermenistan açlıktan kırılıyor. Yani orada bir leş var… Burada ise o leşi düşünüp, ağzından salyalar akıtanlar…
Yukarıda söyledik. Leşi, çakallar sever. Hiçbir Türk Devleti’nde, çakallık itibar görmemiştir. “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” derler ya….
“Çakalı ve çakallığı”da tanımak için, yapılan işe bakmak yeterlidir.
Değerli kardeşim, Ermenistan’daki “leşe” iştahla bakma.. . Sen Türk’sün… Sana yakışmaz… Ermenistan’a üç tane çubuk kraker satsan ne olur? Satmasan ne olur? Büyük ihaleleri zaten sana vermezler.
Küçük hesaplar için de Azerbaycan’daki kardeşlerimizi üzmeye kimsenin hakkı yoktur.
Sahi, adında “Azerbaycan” kelimesi olan bir sürü derneklerimiz var. Onlardan neden ses çıkmaz, anlayabilmiş değilim.
Son söz: Kurt gibi acıkırım ama, çakal olamam!... Metin YILDIRIM
Sosyal Bilimci |