KARAKOYUNLU - Anasayfa
  - Arşiv
     - Haberler, (Haberler)
TÜRK’TEN ÇAKAL OLMAZ… ERMENİ’NİN LEŞİNE İŞTAHLANMA…
1984 defa okundu,

TÜRK’TEN ÇAKAL OLMAZ… ERMENİ’NİN LEŞİNE İŞTAHLANMA…

     Her  milletin  sembol  olarak  kullandığı  bir  hayvan  figürü  vardır. “Bozkurt  Destanı”  ile Türk  Milleti’nin  sembolü “kurt” figürü  olmuştur.   Bir  çok  Türk  Devleti  ve  Türk  Boyları,   bayraklarında “kurt”  simgesi  kullanmışlardır.

        Türkler, “kurdun”   yaşam  tarzını  sevmişlerdir.   Kurt,   özgürlüğü     sever. Bir  ailesi  vardır.  Ve o  ailede  bir  hiyerarşi  vardır. Kurtlar  akrabaları ile  çiftleşmezler. En  önemlisi çok    kalmadıkça “leş” yemezler.  Avını  yakalayıp,  yemeyi  sever.   Yani  avına  kaçıp,  kurtulma  şansını da  tanır. Bu  nedenle kurtlar çoğu  zaman    gezer. 

        Görüldüğü   gibi, kurtlar, aileye  önem  vermesi, belli  ilkeleri içerisinde  yaşamını  sürdürmesi gibi  özellikleri  nedeniyle,  Türklerden,  belli  bir  saygı   görmüşlerdir.

        Çakalı  ise anlatmaya  gerek  yok. Çakal, Türkler  arasında güvensizliği, kalleşliği, fırsatçılığı,  çıkar  düşkünlüğünü  ifade  eder.   Herkes   “Kurt  gibi  açıktım…”    der,  ama, çakala  benzetilmek  istemez.

        Ancakkkkkkkk….

        Yeni  moda   “çakal” olmak  galiba…

        Ermenistan’daki  “leş”e,   göz koyan  çakallar  gibi…

       

        Bir  Ermeni    hayranlığı  başladı  birden.   Malum lobiler,  önce Ermenilerden özür  dilediler,  şimdi de  el  altından  “sınır  kapılarını  açın,”  diye,  bastırıyorlar.   Gazete  ve  Tv  haberleri  Ermenileri dost,  Azerbaycan’ı  düşman ilan  ettiler.

        Aliyev “medeniyetler ittifakına”  gelmemişmiş. Azerbaycan Eurovizyon  şarkı  yarışmasında Türkiye’ye  oy  vermeyecekmiş. Vs.vs.

Aliyev niye  gelsin ki?... Siz  dostunuzu  seçtiniz. Yani  Ermeni  dışişleri  bakanı Edward Nalbandiyan  geldi  ya.   Onunla  yetinin….    Hem “düşmanımın  dostu,  düşmanımdır”   sözünü  ne  çabuk  unuttunuz? Siz,  Azerbaycan’ın  düşmanına  kıyak  yapacaksınız,  sonra  Azerbaycan’dan  dostluk  bekleyeceksiniz.  Bu  beklentimiz, iki  yüzlülük olmaz mı?

Peki  kıyak  yaptığınız,  Ermenilerden  dost  olur  mu?

Diyelim ki  Azerbaycan’ın  topraklarının  işgal  edilmesi, 1.5  milyon  insanın “gaçgın” olması  sizi  ilgilendirmiyor… İnsani  duygularınız  körelmiş, Hocalı’da  öldürülen yaşlı, çocuk  ve kadınların  çığlıkları  sizlere  ninni  gibi  geliyor…

Peki milli çıkarlarınızı  neden  korumuyorsunuz? Ermeniler, Türkiye’den  toprak  taleplerini  geri mi  çektiler? Türkiye’nin  sınırlarını  tanıdılar da,  ben  mi  duymadım?  “Artık  dünya  devletlerini  Türkiye  aleyhine kışkırtmayacağız,  Türkiye’den  tazminat istemiyoruz..”  diyen,  bir  tek  Ermeni  gördünüz  mü? 

Hangi  tavizleri  verirseniz  verin, Ermeniler isteklerinden asla  vaz  geçmeyeceklerdir.   Çünkü  sizler,  sürekli taviz  veriyorsunuz. Abileriniz  kulağınızı  çekince, öz  kardeşinizi  sattınız.  Bari  çıkın  açık  yüreklilikle “sizleri sattık”  deyin,  daha  mertçe  bir  davranış  olur….

Ermenistan  açlıktan  kırılıyor. Yani orada bir  leş  var… Burada  ise  o  leşi  düşünüp,  ağzından  salyalar  akıtanlar…

Yukarıda  söyledik. Leşi,  çakallar  sever.  Hiçbir  Türk  Devleti’nde,  çakallık itibar  görmemiştir.   “Ayinesi  iştir  kişinin,  lafa  bakılmaz”  derler  ya….

 

        “Çakalı ve çakallığı”da  tanımak  için, yapılan  işe  bakmak    yeterlidir.

Değerli  kardeşim,  Ermenistan’daki  “leşe” iştahla  bakma.. . Sen  Türk’sün…  Sana  yakışmaz… Ermenistan’a üç  tane  çubuk  kraker  satsan  ne  olur?  Satmasan  ne  olur?   Büyük  ihaleleri zaten  sana  vermezler.

        Küçük hesaplar  için de  Azerbaycan’daki kardeşlerimizi üzmeye  kimsenin  hakkı  yoktur.

        Sahi, adında “Azerbaycan” kelimesi olan  bir  sürü  derneklerimiz  var. Onlardan  neden  ses  çıkmaz, anlayabilmiş  değilim.

        Son  söz: Kurt  gibi  acıkırım  ama, çakal  olamam!...

Metin YILDIRIM

Sosyal Bilimci