BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÖRGÜTÜ VE DÜNYA BARIŞI
2528 defa okundu,
|
| BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÖRGÜTÜ VE DÜNYA BARIŞI” |
 Av. Mustafa Akot |
Tarih boyunca uluslar arısı anlaşmazlıklar hep süregelmiştir.Sonunda çoğu zaman hep savaşlar olmuştur.Uluslararası savaşlardan ilki 1.Dünya savaşıdır.Dört yıl süren bu savaşta yüz binlerce insan cephelerde hayatını kaybetmiş ve ülkeler yakılmış yıkılmış ve kana bulanmıştır.Bu acı görüntüyü gözleyenler savaş sonunda uluslar arası sorunların ancak barışçıl yollarla çözümlenmesi gerektiğine inandılar.
Bunun İçin aralarında 1919 yılında “Milletler Cemiyeti” anlaşmasını imzalayarak “Milletler Cemiyeti”ni kurdular.Milletler Cemiyeti az üyesi olduğundan,devletler arasında önemsenmedi,gelişemedi.Bu nedenle 2.Dünya savaşının başlamasını Milletler Cemiyeti engelleyemedi.Türkiye’nin de 1932 yılında üye olduğu Milletler Cemiyeti Dünyada barışın korunması ve savaşların önlenmesi konusunda bir varlık gösteremediğinden ikinci dünya savaşının sonunda dağılmıştır.
İkinci Dünya savaşı sürerken bir grup ülke tarafından Milletler Cemiyetinin misyonunu üstlenecek ve gerçek manada dünya barışına katkıda bulunacak Birleşmiş Milletler Yasası hazırlandı ve 1945 yılında Birleşmiş Milletler Örgütü kuruldu.Türkiye’nin de üyesi bulunduğu Birleşmiş Milletler Örgütü,evrensel barışı,uluslar arası güvenliği ve dayanışmayı sağlamak amacıyla kurulmuş uluslar arası en büyük kuruluştur.
Ancak Birleşmiş Milletler Örgütünün kuruluş amacı ve felsefesi evrensel barış ve uluslar arası güvenliği sağlama görev ve misyonu düşünüldüğünde,kendisinden beklenen başarıyı gösterdiğinden ve barışı sağladığından söz etmek tam olarak mümkün değildir.
Dünyanın kaynayan üç bölgesi olan Kafkaslar,Balkanlar ve Orta Doğuda Birleşmiş Milletler Barışın korunmasında ve uluslararası ilişkilerin düzeltilmesinde kendisinden beklenen varlığı gösterememiştir.Buralarda yetersiz kalmıştır.Sırp-Bosna savaşında,Sovyetler Birliği’in Afganistan saldırısında,Hindistan-Pakistan gerginliğinde,İnsanlık suçunun işlendiği,soykırımın yapıldığı,kanayan bölge ve dünya tarihine kara bir sayfa olarak yer alan Filistin’de İsrail’in saldırılarını önlemede etkisiz kalmış ve hiçbir varlık gösterememiştir.Filistin’de İsrail tarafından masum sivil halka ve çocuklara karşı yapılan katliam,uluslar arası savaş suçları Mahkemesinde yargılanması gereken bir olay olmansa rağmen,Birleşmiş Milletler bu saldırının önlenmesinde kendisinden beklenen ve yapması gereken müdahaleyi yapmamış yada yapamamıştır.
Birleşmiş Milletler, 1990 yılının 19 Ocak’ını 20 Ocak’a bağladığı gece Sovyetler birliği’nin Azerbaycan’nın başkenti Bakü’de yapmış olduğu katliamı,1992 yılında Rusları arkasına alan Ermenistan’ın Hocalı’da yapmış olduğu saldırıyı,vahşet ve katliamı,Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’a saldırı ve işgalini,Azerbaycan topraklarının bir bölümünün işgalini ve Bir milyondan fazla Azerbaycan Türkünün topraklarından,evlerinden,yurtlarından çıkartılmasını,Körfez Krizi ve Irak savaşı ve ırak’ın işgalini engelleyememiş ve bu olaylarda etkisiz ve yetersiz kalmıştır.Kendisinden beklenen varlığı gösterememiştir.
Bu durumlar Birleşmiş Milletlere olan güven ve itibari azaltmış ve dünya barışı konusunda uluslararası kamuoyunda kaygılar oluşmuştur.
Birleşmiş Milletler Örgütü uluslararası barış ve güvenliğin korunması bakımından oluşan kaygıları giderme yolunda,dünyadaki sorunlu bölgelerde etkinliğini göstermeli ve kuruluş felsefe ve amacına uygun olarak barış ve güvenliği koruma rolünü bir an önce etkin şekilde üstlenmeli ve dünya kamu oyu bu konuda rahat bir nefes almalıdır.Dünyadaki savaş suçlularının “Savaş Suçları Mahkemesine” gönderilmesi ve işlemiş oldukları insanlık ve soykırım suçlarından dolayı yargılanmaları konusunda kendisinden beklenen katkı,yardım ve görevi gecikmeden yapmalıdır.
AV.MUSTAFA AKOT
E-MAİL:[email protected]
| |
| Yazan: emine,
5 Mayıs 2009 Salı 15:55 |
yha bn birşey anlamadım bundan yaaaa nasıl işi buuu bn dünya barışı için istedim |
1 Yorum
|